Manisa’nın bereketli topraklarıyla ünlü ilçesi Sarıgöl’de, bağ bozumu heyecanı tüm hızıyla devam ediyor. Binlerce tarım işçisinin alın teriyle topladığı dünyaca meşhur Sultani üzümler, kasalara doldurulup yurdun dört bir yanına ve dünyaya gönderiliyor. Bu yoğun ve yorucu tempoda, emeğe saygının en güzel örneklerinden biri Sarıgöl’den geldi ve adeta bir vefa dersi verdi.
Sarıgöl’ün Bağlarında Bir Vefa Geleneği
Sarıgöl’ün Çimentepe Mahallesi’nde faaliyet gösteren üzüm tüccarı Kubilay Tanrıöver, her hasat döneminde tekrarladığı anlamlı bir geleneği bu yıl da sürdürdü. Tanrıöver, bağlarda gece gündüz demeden çalışan tarım işçilerini düzenlediği ziyafet sofrasında bir araya getirdi. Bu jest, sadece bir yemek ikramı olmanın ötesinde, zorlu koşullarda çalışan emekçilere duyulan derin saygının ve minnetin bir ifadesi olarak öne çıkıyor.
Bu davranışın kendisi için köklü bir gelenek haline geldiğini belirten Kubilay Tanrıöver, “Bu benim için bir alışkanlık değil, bir gönül borcu. Sezonun başında ve sonunda kurban kesip, hep birlikte dualar ediyoruz. Hasadın yoğun olduğu ara dönemlerde de bu sofralarda buluşarak yorgunluğumuzu atıyoruz,” ifadelerini kullandı. Tanrıöver’in bu yaklaşımı, işveren ve çalışan arasındaki ilişkiyi güçlendirirken, bölgedeki diğer işletmelere de örnek teşkil ediyor.
Emeğin Değeri Paha Biçilemez
Tarım işçilerinin gösterdiği çabanın ne kadar değerli olduğunun altını çizen Tanrıöver, sözlerine şöyle devam etti: “Bu sofraların asıl sahibi onlardır. Onların emeği olmasa, bu üzümler ne sofralara ulaşır ne de ülke ekonomisine katkı sağlar. Bizler sadece birer aracıyız. Bu yüzden onların hakkı asla ödenmez. Bu ziyafetler, onların paha biçilmez emeklerine karşı bizim küçük bir teşekkürümüzdür.”
Teknoloji ve İnsan Emeği: Tarımın İki Yüzü
Günümüzde tarım sektörü, akıllı traktörler ve zirai dronlar gibi yeniliklerle büyük bir dönüşümden geçiyor. Biz de teknolojigezisi.com.tr olarak bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ancak Sarıgöl’den gelen bu sıcak hikaye, teknolojinin en ileri seviyeye ulaştığı anlarda bile insan faktörünün ve emeğin ne kadar merkezi bir rolde olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatıyor. Bir işletmenin başarısının sadece verimlilik rakamlarıyla değil, aynı zamanda çalışanlarına gösterdiği değerle ölçüldüğünü kanıtlıyor.
Bu anlamlı gelenek, aynı zamanda bölgedeki sosyal dayanışmanın da güzel bir yansıması. Öte yandan, Sarıgöl ve çevresindeki bağlarda hasat devam ederken, kasım ayının sonlarına doğru yaş üzümün kilogram fiyatının kalitesine göre 20 TL ile 30 TL arasında değiştiği belirtiliyor. Bu rakamlar, işçilerin alın teriyle toplanan ürünlerin ekonomik değerini de gözler önüne seriyor.
Kubilay Tanrıöver’in başlattığı bu güzel gelenek, Sarıgöl’ün bereketli topraklarında sadece üzümün değil, aynı zamanda vefa ve saygının da yeşerdiğini gösteren ilham verici bir örnek olarak hafızalarda yer ediyor.
