İzmir Sokakları Yaban Domuzlarına Teslim: Kent Yaşamı Doğayla İç İçe Geçti
İzmir, son zamanlarda yaban hayatı ile kent yaşamının kesiştiği ilginç bir duruma sahne oluyor. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova gibi ilçelerde, devasa boyutlardaki yaban domuzu sürüleri yerleşim yerlerine kadar inerek vatandaşları hem şaşırttı hem de tedirgin etti. Gece saatlerinde cadde ve sokaklarda özgürce dolaşan bu vahşi hayvanlar, kentin doğal yaşam parkına döndüğü izlenimini veriyor.
Kent Merkezinde Artan Yaban Domuzu Varlığı Endişe Yaratıyor
İzmir’de yaban hayatı ile insan yaşamı arasındaki sınırların belirsizleşmesi, özellikle son aylarda daha belirgin hale geldi. Gündüzleri sokaklarda başıboş dolaşan köpekler, geceleri ise giderek artan ve kalabalıklaşan yaban domuzu sürüleri, İzmirlilerin ortak derdi haline geldi. Vatandaşlar, gece vakti dışarı çıkmaktan çekinirken, yetkililerden kalıcı ve etkili çözümler talep ediyor.
Balçova Sokaklarında Görüntülenen Domuz Sürüleri Vatandaşları Şaşırttı
Geçtiğimiz gece Balçova’nın işlek caddelerine kadar inen yaban domuzu sürüleri, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve trafikteki araçlara aldırış etmeden ilerleyen domuzlar, yoldan geçenlerin cep telefonu kameralarına yansıdı. İlginç bir şekilde, bazı vatandaşların korkmak yerine bu anları kaydetmesi de dikkat çeken bir diğer detay oldu.
Kent sakinleri, bu durumun artık korkulu bir rüyaya dönüştüğünü belirtiyor. Gece saatlerinde yaya olarak dolaşmanın riskli hale geldiğini vurgulayan mahalle sakinleri, yetkililerin bu soruna acil ve kalıcı bir çözüm bulmasını istiyor. Bazı vatandaşlar ise, şehir merkezinde bu denli çok yaban domuzu görülmesinde, sokak hayvanları için bırakılan mama ve yiyeceklerin de etkili olabileceğini düşünüyor.
Vatandaşlar ve Uzmanlardan Görüşler
Balçova sakini Osman İlhan, durumu şöyle özetliyor: “Bu hayvanların şehir merkezine inmemesi gerekiyor. İnsanların mama ve yiyecek bırakması, onları buraya alıştırıyor. Bazen 10-15, hatta 20 taneye kadar iniyorlar. Belediyenin ‘bu hayvanlara mama atılmasın’ uyarılarına rağmen kimse dinlemiyor. Akşamları ormandan iniyorlar ve yavrularıyla birlikte sürü halinde ilerlerken büyük bir gürültü çıkarıyorlar. Ne yapacağımızı bilemiyoruz.”
Esnaf Devrim Çıntay ise daha farklı bir bakış açısı sunuyor: “Domuzlar bizden şikayetçi olmalı çünkü biz onların yaşam alanlarını işgal ediyoruz. İnsanların mama bırakması önemli bir etken. İlk başta korkutucu görünse de aslında bizden korkup kaçıyorlar. Küçük çocuklar için durum farklı olsa da genel olarak büyük bir tehlike arz etmediklerini düşünüyorum. Belediyenin bu konuda somut bir adım attığını sanmıyorum. Belki de ‘Dikkat domuz çıkabilir’ gibi tabelalar asılması daha mantıklı olacaktır.”
Emlakçı Vedat Küçükgökçe ise tehlikeye dikkat çekiyor: “Aşırı sayıda ve büyük yaban domuzu görüyoruz. Bunlar vahşi hayvanlar ve ciddi bir tehlike oluşturuyor. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak ve sonrasında alınacak önlemler yetersiz kalabilir. Tellerin açık olması ve insanların onlara yiyecek vermesi, hem çevre kirliliğine yol açıyor hem de vahşi hayvanların insanlar arasında bulunması büyük bir risk.”
İzmir’in bu yeni gerçeği, kent yönetimini ve vatandaşları doğa ile uyum içinde yaşamanın yollarını bulmaya zorluyor. Yetkililerin, hem insan güvenliğini hem de yaban hayatının korunmasını sağlayacak dengeli çözümler üretmesi bekleniyor.
