Genç müzik öğretmeni, rotasını zeytin tarlasına çevirdi
Muğla’nın Yatağan ilçesinde yaşayan 28 yaşındaki Gül Dural, üniversiteden müzik öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra şehir hayatı yerine baba ocağını tercih etti. Atanamayınca ailesine destek olmak için zeytin bahçelerine dönen Dural, kısa sürede toprağın içinde kendine bambaşka bir hayat kurdu. Teknolojigezisi.com.tr haber merkezine konuşan genç kadın, pandemide başladığı bu yolculukta huzuru tarlada bulduğunu anlattı.
Türkiye genelinde zeytin hasadının hızlandığı bu günlerde, Yatağan’daki arazilerde sadece zeytin değil, yeni yaşam hikayeleri de derleniyor. Gül Dural da o hikayelerden biri olarak, “Genç Çiftçi” kimliğiyle üretime destek verirken, toprağı olan herkese sesleniyor: “Üretin, toprak boş kalmasın.”
Babadan kıza uzanan zeytincilik geleneği
Yıllardır zeytincilik yapan baba İbrahim Dural, hem bu seneki hasadı hem de kızının aile işine kattığı enerjiyi anlattı. Zeytin veriminin ne çok yüksek ne de çok düşük olduğunu belirten Dural, “Bu sene idare ediyoruz. Zeytinyağı fiyatları 250–300 TL bandında gidiyor, kendi yağımızda kavruluyoruz. Kızım müzik öğretmeni ama şimdi tarlada yanımızda, tam bir genç çiftçi olarak bize güç veriyor.” sözleriyle kızına duyduğu gururu dile getirdi.
“Pandemide kendimi ve toprağı yeniden tanıdım”
Üniversite eğitimi boyunca hasat dönemlerinde çoğunlukla memlekete gelemeyen Gül Dural, pandemiyle birlikte zorunlu olarak evine dönünce tarımla daha yakından tanıştı. Başta tarla işlerine mesafeli olduğunu ifade eden Dural, sürecin nasıl değiştiğini şöyle özetledi:
“Atamam olmadığı için ailemin yanına döndüm ve onlara yardım etmeye başladım. Genç bir kadın çiftçi olmak kolay değil ama zamanla insan birçok şeyi yeniden keşfediyor. Küçükken bu işleri sevmezdim, şimdi ise sabah tarlaya gitmek için erken kalkmayı özlüyorum. Zeytin, sebze, arpa, buğday derken işin mutfağında olmanın aslında bana iyi geldiğini fark ettim. Hem bedenim çalışıyor hem de kafam dinleniyor.”
Sosyal medyadan ilham aldı, kırsalda üretimi seçti
Genç çiftçi, tarıma bakışını değiştiren kırılma noktasının sosyal medyada karşısına çıkan bir hikâye olduğunu söylüyor. İstanbul’dan Ege bölgesine taşınarak organik tarım yapan bir kadının paylaşımlarını gören Dural, o anı şöyle anlatıyor:
“Şehirden ayrılıp bir köye yerleşen bir hanımefendinin videolarına denk geldim. Tarıma sıfır bilgiyle başlamış ama zamanla organik üretimde ciddi başarı elde etmiş. Onu izleyince ‘Madem o yapmış, ben neden yapmayayım?’ dedim. O gündür bu gündür toprağa daha sıkı sarıldım. Hedefim, kendi markamla doğal ürünler üretip daha geniş kitlelere ulaşmak.”
Tarımda dijitalleşmenin önemine de değinen Dural, izmir ve çevresindeki başarılı kooperatifleri, teknoloji destekli sulama ve verimlilik uygulamalarını yakından takip ettiğini, tarımı sadece klasik yöntemlerle değil, yeni nesil tarım teknolojileriyle de birleştirmek istediğini vurguluyor. Böylece hem bölge ekonomisine hem de Türkiye’nin tarım ve teknoloji ekosistemine katkı sunmayı amaçlıyor.
“Toprağı olan herkes ekmeli, üretim şart”
Geçen yıla göre zeytin veriminin daha iyi olduğuna dikkat çeken Gül Dural, ülkenin üretim gücüne katkı sağlamanın önemini hatırlatıyor. Genç çiftçi, özellikle iş arayanlara ve kırsalda toprağı atıl durumda olanlara şu çağrıda bulunuyor:
“Geçen sene neredeyse hiç verim alamadık, bu yıl çok daha iyi. Bu iniş çıkışlara rağmen bu işi sürdürmeyi seçtim. Çünkü üretimin ne kadar kıymetli olduğunu görüyorum. Sadece işsiz olanlara değil, toprağı olan herkese sesleniyorum: O arazi boş kalmamalı. Birkaç dönüm de olsa mutlaka ekin, dikin. Ülke olarak üretmeye ihtiyacımız var. Toprağı olan herkes, imkanları dahilinde üretime katılsın.”
Gençler tarıma dönüyor: Yeni bir yaşam seçeneği
Gül Dural’ın hikâyesi, gençlerin şehir yaşamı dışında yeni bir yol aradığında tarımın güçlü bir alternatif olabileceğini gösteriyor. Ege’nin verimli ovalarında, Muğla ve çevresinde, hatta izmir ve diğer tarım merkezlerinde benzer örnekler giderek artıyor. Teknolojigezisi.com.tr, kırsalda üretime dönen bu yeni kuşağın, hem ekonomi hem de sürdürülebilir gelecek açısından önemli bir rol üstlendiğini vurguluyor.
Gül Dural ise bir yandan ailesinin zeytinliklerini geleceğe hazırlarken, diğer yandan müzik öğretmenliği hayalinden de tamamen vazgeçmiş değil. Ancak bugün için önceliği net: Toprağa emek vermek, ağaçları yaşatmak ve “Genç Çiftçi” olarak üretim zincirinin güçlü bir halkası olmaya devam etmek.
